Parkinson Belirtileri Nelerdir?
Parkinson Tanısı Nasıl Koyulur?
Parkinson Tedavisi Nasıl Yapılır?
Parkinson, istirahat sırasında titreme, hareketlerde yavaşlık, anksiyete ve benzeri psikiyatrik rahatsızlıklarla kendini gösteren bir hastalıktır. Alzheimer hastalığından sonra en sık rastlanan nörodejeneratif ya da farklı bir deyişle beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir rahatsızlık olan Parkinson, kadınlara oranla erkeklerde %50 daha sık görülür. Parkinson, çoğunlukla 60 yaş ve üzeri kişilerde görülse de bazen belirtiler daha erken yaşlarda da görülebilir. 55-60 yaş aralığındaki kişilerde Parkinson hastalığının görülme sıklığı %1 oranındadır. Bu aynı zamanda Türkiye’de kaç Parkinson hastası var sorusunun da yanıtı olarak verilebilir.
Beyin sapında dopamin üretiminden sorumlu hücrelerin kaybı ile ortaya çıkan Parkinson’a, ailesinde Parkinson hastalığı olan kişilerde yaklaşık %7 oranında daha sık rastlanır. Halk arasında yaşlılık hastalığı olarak bilinen Parkinson hastalığı, genetik faktörlere bağlı olarak 40 yaş öncesinde de başlayabilir. Sıklıkla sorulan “Parkinson nasıl başlar?” ve “Parkinson kaç yılda ilerler?” gibi soruları yanıtlamadan önce Parkinson hastalığı nedir, bunu iyi anlamak gerekir.
Parkinson Nedir?
Parkinson, beyin hücrelerinin kaybı ile seyreden ve yavaş ilerleyen bir tür beyin hastalığıdır. Farklı bir deyişle kişiye Parkinson tanısı konduktan sonra hasta, 20 yıldan fazla süre hastalıkla birlikte yaşayabilir. Parkinson hastalarının yakınları tarafından sıklıkla sorulan, Parkinson hastası ne kadar yaşar? ya da Parkinson hastalığı ne kadar sürede ilerler? gibi soruların yanıtları bu şekilde verilebilir. Titrek felç olarak da tanımlanan Parkinson, sıklıkla 40 ile 70 yaş arasındaki kişilerde ortaya çıksa da %5 oranında 20 ila 40 yaş arasındaki genç kişilerde de görülebilir. Titreme, hareket kısıtlılığı, depresyon, boyun, omuz ve kol ağrıları gibi şikayetlere yol açan Parkinson hastalığının erken dönem belirtileri ise, tek taraflı el ve parmaklarda titreme ile karakterizedir. Titremenin gözlendiği tarafta yürüyüş sırasında kol salınımı bulunmaz. Hastalık nadiren ayak, çene ya da dilde titreme ile de başlayabilir. Yaklaşık 3 yıl içinde bu belirtiler, çift taraflı hâle gelir ve ilerleyen yıllarda donakalma, düşme gibi denge problemlerine yol açar. Genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bilinen Parkinson hastalığı belirtilerinin erken dönemde fark edilmesi önemlidir. Genellikle bu gibi belirtilerin varlığında hastalar Parkinson’dan şüphelense de hangi bölüme gideceğini bilemez. Parkinson, nörolojik bir hastalık olduğundan nöroloji uzmanları tarafından tanısı koyulan, tedavisi düzenlenen ve takibi yapılan bir rahatsızlıktır. Sıklıkla sorulan, Parkinson için hangi doktora gidilir, Parkinson hangi bölüm bakar ya da Parkinson hangi doktor bakar, şeklindeki sorular bu şekilde yanıtlanabilir.
Parkinson Neden Olur?
Beyinin substansiya nigra adlı bölgesinde, dopamin üretiminden sorumlu hücreler yoğun olarak bulunur. Bu hücrelerin ürettiği dopamin, substansiya nigra ile vücudun hareketlerinden sorumlu striatum adlı diğer beyin bölgeleri arasında iletişim kurulmasını sağlar. Farklı bir deyişle dopamin, kişinin akıcı ve uyumlu hareketler yapmasına olanak tanıyan bir tür kimyasaldır. Dopamin üretiminden sorumlu hücrelerin %60 ila %80’inin kaybı, vücudun ihtiyaç duyduğu dopamin miktarının karşılanamamasına yol açar. Genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülen beyin hücrelerindeki azalmaya bağlı olarak pek çok şikayet meydana gelir. Bilişsel fonksiyonlarda azalma, anksiyete, davranış bozuklukları, uyku problemleri, yorgunluk ve ağrı, bu şikayetlerin bir kısmıdır. Genç bireylerde ise hareketlerde yavaşlama gibi belirtiler, son derece önemlidir. Sessiz bir şekilde başlayan ve yavaş ilerleyen bir hastalık olan Parkinson, nasıl oluşur? ve Parkinson nasıl anlaşılır gibi sorular bu şekilde cevaplanabilir. Parkinson hastalığında risk faktörleri ise şu şekildedir:
• İleri yaş,
• Ailede Parkinson hastalığının varlığı,
• Erkek cinsiyet,
• Beyaz ırk,
• Tarım ilaçlarına maruziyet,
• Demir ve manganez mineralleri bakımından zengin beslenme,
• Obezite,
• Stres,
• Kafa travması ile sonuçlanan kazalar.
Parkinson Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Parkinson, nörodejeneratif yani beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden nörolojik bir hastalıktır. Başlangıç dönemi belirtileri, çoğunlukla tek taraflı olarak el ve el parmaklarında görülen titreme, nadiren ayak, çene ya da dilde de başlayabilir. Titremenin görüldüğü tarafta yürüyüş sırasında, kol salınımı da olmaz. Ayrıca erken dönem parkinson hastaları, denge ile ilgili problemler de yaşayabilir. Bu problemler, ayakta hareketsiz dururken ya da arkaya dönerken görülebilir. Bu kişilerde genellikle yüz ifadesi kullanımı da azdır. Parkinson, hareket sistemindeki bu aksaklıklara ek olarak, mimiklerin azalması, hareketlerde yavaşlama, konuşmanın monotonlaşması, vücudun öne doğru hafifçe eğilmesi gibi belirtilere de yol açar. Bu semptomlar, tipik yaşlanma belirtileri ile ilişkilendirildiğinden hasta Parkinson’dan şüphelenmez ve hemen hekime başvurmaz. Parkinson hastalığı belirtilerinden olan boyun, omuz, kol ağrıları ya da depresyon, Parkinson ile karıştırılan hastalıklar olarak tanımlanabilir. Bu belirtiler, hastanın farklı tanı almasına da yol açabilir. Bazı durumlarda hareketlerde yavaşlama, titreme (tremor) olmaksızın görülebilir. Sıklıkla görülen diğer belirtiler, ayak sürümesi, bacakta tutukluk, yazının küçülmesi, etkilenen taraftaki el becerisinin azalması şeklindedir. Parkinson, genellikle el ve el parmaklarından başlayarak sırasıyla kol, ayak, bacak, yüz, konuşma ve yutkunmanın etkilenmesine yol açar. Kişide aşağıdaki belirtilerin bir ya da birkaçının fark edilmesi durumunda bir nöroloji uzmanına giderek muayene olmak, erken tanı şansını artırır:
• Gözleri kırpmaksızın sabit bakmak,
• Yüz ifadesinde farklılaşma,
• Ses tonunda yumuşama,
• İçten gelen titreme sesi,
• Omuzda ağrı ya da donukluk,
• Yürüyüş sırasında bir bacağın aksaması ya da bir kolun savrulması,
• Ayak sürüme,
• Boyun, kol veya bacakta, uyuşma, ağrı, karıncalanma ya da uyuşukluk hissi,
• Vücudun öne doğru hafif eğilmesi.
Parkinson Tanısı Nasıl Koyulur?
Parkinson teşhisi için nöroloji uzmanına başvurmak gerekir. Yukarıda yer alan belirtilerle hekime başvurulmasının ardından nörolog, hastanın anamnezini alır ve ardından fizik muayene yapar. Parkinson hastalığının tanısı amacıyla hekim bulguları değerlendirmek için gerekli gördüğünde ek laboratuvar ve radyolojik tetkikler isteyebilir. Elde edilen veriler ışığında, Parkinson hastalığının tanısı koyulur. Erken dönem Parkinson tanısı neticesinde düzenlenen tedavi ile hastalığın ilerleyişi yavaşlatılabilir. Parkinson nasıl teşhis edilir sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.
Parkinson Tedavisi Nasıl Yapılır?
Parkinson, nörodejeneratif bir hastalık olduğundan ve hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkilendiğinden tedavinin takibi amacıyla hekimin öngördüğü aralıklarla kontrole gitmek son derece önemlidir. Hastanın bağımlılığını azaltmak amacıyla dopaminerjik sinir sinyallerinin azalmasını önlemek için kişiye, uygun ilaçlar reçete edilir. Hasta ve hasta yakınları tarafından sorulan “Parkinson’da hangi ilaçlar kullanılır?” ya da “Parkinson hastalığı ilaçları nelerdir?” soruları, parkinson ilaçları kişiye ve hastalığın evresine göre farklılık gösterdiğinden tek bir doğru yanıtı bulunmaz şekliden yanıtlanabilir. Bazı vakalarda kişiye, beyin pili olarak bilinen ve cerrahi yöntemle uygulanan parkinson tedavi yöntemi önerilebilir. Hekim, tedaviyi desteklemek amacıyla parkinson için egzersizler önerebilir. Bu egzersizler kişinin evde yapabileceği hareketlerden oluşabileceği gibi bazı vakalarda fizik tedavi uygulamaları da önerilebilir. Dengenin sağlanması, kas sertliğinin giderilmesi gibi amaçlarla yapılan bu egzersizlerin yanı sıra konuşması etkilenen hastalara, dil terapisi de önerilebilir. Hekimin önerdiği ilaçlar, nadiren bazı kişilerde yan etkilere yol açabilir. Yan etkilerin görülmesi durumunda ilaçları bırakmadan önce ilaçların dozunun yeniden ayarlanması ya da mevcut ilaçların değiştirilmesi için hekime başvurmak son derece önemlidir.
Unutulmamalıdır ki Parkinson tedavisi, kişinin yaşına, gösterdiği belirtilere ve hastalığın evresine göre farklı şekillerde düzenlenir. Uygun tedavi ve takip ile hastalar, uzun yıllar boyunca hayatlarını sürdürebilir. Erken tanı ile hastalığın ilerleyişi yavaşlatılarak kişinin, yaşam kalitesi arttırılır.
Parkinson İçin Hangi Doktora Gidilir?
Parkinson, kişinin yaşam kalitesini oldukça düşüren nörolojik bir hastalıktır. Kendinde ya da bir yakınında Parkinson semptomları olduğunu düşünen kişiler sıklıkla “Parkinson için hangi doktora gidilir? ya da “Parkinson hastalığına hangi bölüm bakar?” gibi sorular sorar. Parkinson, nöroloji bölümü doktorları tarafından tanısı koyulan, tedavisi ve takibi yapılan bir hastalıktır.
Eğer sizde ya da bir yakınınızda Parkinson hastalığı belirtilerinden bir ya da birkaçı varsa, tanı ve tedavi seçenekleri için bir nöroloji doktoruna başvurarak gerekli kontrolleri yaptırabilirsiniz.